TABANCA VE ÇIKIŞ HAKEMİ

EMİN ERGEN

 

        Tabanca bir silahtır. Şu bildiğimiz savunma ya da saldırı amacıyla üretilen patlayıcı silah. Bazen korkutmak bazen de gösteri için taşınan tabanca bazı ulusların erkeklerinin vazgeçemediği tutkusudur. Patladığında korku ve acılar bırakan bu silah atletizmde koşular için bir çıkış gerecidir. Yüzmede elektronik bir sinyal tabancanın yerini almıştır. Atletizmde tabanca hala geleneksel yerini ve önemini korumaktadır. Çıkış hakemi (starter)yarışa katılan tüm koşucuların tabancadan önce çıkmamalarını sağlamakla görevlidir. Herkesin eşit koşullarda yarışması için onun dikkati çok önemlidir. Gözünden kaçan hatalı çıkış, koşuculardan birine hak etmediği bir avantaj sağlayabilir. Hatta yarışmayı kazanmasına olanak sağlayabilir. Bir olimpiyat oyununun 100m. finalindeki hatalı çıkış ile hiç önemsiz diye düşünülecek minikler kategorisinde yarışan çocukların 100m. seçme yarışı aynı değerdedir. Aradaki tek fark birinin daha fazla insan tarafından seyrediliyor olmasıdır. Eğer hakça, eşit koşullarda bir yarışma söz konusuysa bireye göre önemlilik ortadan kalkar. Önemlilik milyonlarca dolar kazanan bir süper atlet ile henüz parasal büyüklükleri kavrayamayan, ancak bir yarışmaya katılmanın heyecanını duyan, bundan kendince beklentileri olan bir minik sporcu için göreceli olarak aynı kategoride bulunabilir. Bu durumda matematik diliyle ifade etmek gerekirse, eşitliğin iki tarafındaki büyüklükleri götürmesi gibi önemsiz kalmaktadır. Tabancanın kuru sıkı sesine, barut kokusuna küçük yaşlarda alışan sporcu, daha sonraki yaşamı boyunca, geçmişinde atletizmde gördüğü, yerine getirdiği eşit koşulları dolaylı olarak duyumsar ve yerine getirmeye çalışır. Bir bakıma tabanca sesi bu koşullar altında yaşamaya başlama işaretidir.

        Çıkıştaki hata telafi edilemeyecek bir hatadır. Geri dönüp ben bir daha koşacağım diyemezsiniz. O andaki performansınıza razı olmak zorundasınız. Koştuğunuz yarış, kazansanız da kaybetseniz de önemli bir deneyimdir. Öğreticidir. Hataları tekrarlamamayı deneme yoludur. Yaklaşık 15 yıllık bir atletizm kariyerinde çok değil 200-250 kadar yarışta insanın kendisini deneme fırsatı olmaktadır. Bunlarda 20-30 kadar şampiyonalar gibi, gerçekten önemli çapta yarışmalardır. Belki de sadece5-10 kadarı her şeyin yolunda gidebileceği ve en iyi kişisel derecenin ortaya konabileceği niteliktedir. Tüm faktörler elveriyorsa bir ya da ikisinde rekor gelebilir ya da gelmeyebilir. İşte bu dönüm noktası niteliğindeki bir iki yarışmanın çıkış hakemi sizin ve diğer atletlerin birikimine saygılı olmak zorundadır. Başka bir deyişle tarafsız,herkese eşit uzaklıkta olmalıdır. Siz hata yapmazsanız bile başkasının hata yapması durumunda hakemin bunu saptayamaması bir eşitsizlik oluşturacaktır.

        Bilerek bir başaksının hatasını görmezden gelmek konu dışı gibi görünen üçüncü şahıslara haksızlık anlamına gelmiyor mu? Bunun dolaylı ya da direk, bireysel ya da toplumsal birçok etkileri olduğunu söylemek yanlış olmayacaktır. Bundan 100 yıl önce bir bilim adamının inandığı ve uyguladığı yöntem bugün doğru ve geçerli olmayabilir. Örneğin; mikroorganizmaların varlığını bilmeyen ve temizliğe gerek görmeyen cerrahlar birçok hastanın enfeksiyondan ölmesine yol açmaktaydı. Bugün ise enfeksiyon oluşmaması için harcanan çabalar bazen en az ameliyatın kendisi kadar önem taşımaktadır. İnsanlara eşit davranmak bunların beklide en başında gelmektedir. Hakemliğin temel kuralı budur.

        Ben ilk çıkış işaretimi 1971 yılının kasım ayında bir salon atletizmi yarışmasındaki 50 m. engelli koşusu için aldım. Çıkış hakemi Soner Coşan idi ve 1984 yılında atletizm yaşantımdaki son 110 m. engelli yarışının startını da o vermişti. Ona herhangi bir nedenle itiraz ettiğimi hiç hatırlamıyorum. Sevecen, yarışma öncesi kimseyi rahatsız etmeyen ama kurallardan taviz vermeyen, gülümseyen, ciddi bakışının altında dürüst bir hakem kimliği yatardı. Birbirlerini psikolojik üstünlük kurma düşüncesinde olup,start öncesi yapılacakları yavaştan alanları uyarırdı. Bunu yaparken sporcuyu incitmezdi. Koşucuda onun şahsi bir tavır olmadığını bilir ve kararına saygı duyardı. Zaten bu türden olaylar Soner Coşan’ın çıkış verdiği yarışlarda çok az rastlanan cinstendi. Atletizmin genel geçer tüm kurallarıyla özdeşleşmişti.” Tam bir hakemin” anısı önünde saygıyla eğiliyorum.

 

 

NOT:Tabanca ilk üretildiği zamanki amacın tamamen dışında, korku ve acı vermek üzere değil,eşitlik sağlamak üzere sadece atletizmde kullanılmaktadır.

 

 

Yayına Hazırlayan : Yusuf İMRAK